Afrika'da Çin ve Japonya'nın Yatırım Yarışı

 Japonya Başbakanı Shinzo Abe'nin istifası, Afrika'daki kaynaklar ve nüfuz için Japonya ile Çin arasındaki tarihi rekabette yeni bir sayfa açacak.

Abe'nin sağlık nedeniyle Başbakanlık görevinden istifa etmesi, dramatik bir değişim anlamına gelmiyor. 

Abe’nin halefi, belki de aynı görüş veya kararlılıkla olmasa da, dış politika konusundaki görüşlerini büyük ölçüde paylaşan bir Liberal Demokrat Parti (LDP) adayları listesinden seçilecek. Yine de Abe’nin istifası, Afrika'daki girişimlerinin uzun vadeli başarısını yaratacak veya kıracak bir dönüm noktası olabilir.

Japonya, Çin’in Afrika’daki yatırımlarının gerisinde kalmamaya çalışıyordu. Yeni başkan ilerleyen süreçte Afrika politikasında zor durumda kalabilir gibi görünüyor. 

Çin, her beş projeden birini destekleyerek Afrika altyapısının en büyük finansörü oldu ve 2016 yılında toplam 114 milyar dolarlık ticaretle Afrika'nın en büyük ticaret ortağı haline geldi. Ayrıca, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 2016'da Çin-Afrika İşbirliği Forumu'nda (FOCAC) Afrika'ya 60 milyar dolar yatırım yapma sözü verirken, Japonya yalnızca 30 milyar dolar katkıda bulunabileceğini beyan etmişti.

Çin'in Afrika'daki başarısının çoğu, hem kamu hem de özel sektördeki doğrudan yabancı yatırımlarıdır.

COVID-19, Afrika ülkeleri için borcu daha endişe ve sorumluluk haline getirdi. Çin'in kıtadaki kredi uygulamalarına, kredi ödemelerini kaldıramadığı zaman tavizler elde etmek amacıyla borçlu bir ülkeye kredi verildiği "borç tuzağı diplomasisi" adı verildi. Çin kredisine kolay erişim, bazı Afrika ekonomileri için felaketle sonuçlandı.