Dünyayı Sırtlamak



             Okuyanın hastalığıdır engin denizde kaybolmak… Denizin adı kelam. Kelam yani söz ile mananın bir araya gelmesi, muhabbet… Eğer çevremizde çoğunluğun arasında kaybolmuş kişiler varsa gerçek muhabbet zuhur etmiyor.  O zaman bir boşluk doğuyor. Okuyan yani ehli dert olan birisi için denizde muhabbetsiz kalarak sesini duyuramaması bir nevi insanın aşkını kaybettiriyor. Yoksa şayet bir dostumuz, hocamız veya rehbere bağlılığımız olsa insan aşkını kaybedemez.

“Aşk demişti yaşamın ilk ustaları,
Aşk ile görebilmek bir güzeliği
Ve döğüşebilmek o güzellik uğruna”

           Ya da şu yerine oturan bir dize ile ahvali açıklamak; “Oysa aşk başka ne olsundu hayatin mazereti” Şairler de kayıp insanlardır, muhabbetleri karşılık bulamadıklarından. Artık kiminin kelamı şikayetten kiminin dünyevi isteklerden… Yani biraz eksik görüyorum şairleri, dolu değiller. Ama takipçileri kendilerini dolu hissedenler. Bizim bir eksikliğimiz tamam doldum deyip ilerlemeyi bırakmamız. Coğrafyanın kaderi belki de…  Yine de has muhabbetin zuhur ettiği evrede şu kanıya varıyorum; Devrim tecrübeleri okuyabilendir.
Devam etmeli…   

Yorumlar

Popüler Yayınlar