Söylev

Söylemlerin temelsiz, iddiaların hamasî, geleceğin endişe, geçmişin kudsî ve bugünün yarının aynısı olduğu zamandayız.
Ufku açacak, asrı hatırlatacak, sahip çıkacak, her günü inşa ederek geleceği kuracak ne bir hoca ne bir yazar var.
Geçmişin yazarlarını okuyoruz. Oysa her yazar kendi zamanına hitap eder. Biz bugün geçmişi okuyoruz ama bugünü anlamıyoruz. Asra dokunmuyoruz, örnekler ziyadesiyle güzel ama bugün örnekler efsanelerin temeli olma eğiliminde.
Serzenişte bulunurken bile ima ediliyor, ötekileştiriliyor, saf dışı bırakılıyor, ölün deniliyor ve diyenler sefayla yaşıyorlar.
Cemil Meriç "Yaşayanları yöneten ölüler vardır. O halde öldürülmesi gereken ölüler vardır." diye insanların putlaştırıldığını tespit ediyor.
Hiçbir sistem, metot, bilim geliştirmediğimiz tüm saydıklarımın delili.
Duygusallıkta ileri, gerçeklerde geri Dünyayı sözlerle fethetmeye kalkıyoruz ama şişkinlikten koşamıyoruz.
Kendimiz söylüyoruz kendimiz duymuyoruz. Çünkü Söylenenler başka, yapılanlar başka başka.
Bir fikir vermek emelinde bulunanlar da çevreleri tarafından şakşaklarla susturulur hale geliyor, tekrara düşüyorlar.
Tüm yapılanlar rahatsız olmamak için. Oysa bize, bizi rahatsız edecek, uykuları kaçıracak, koşturacak sözler/icraatlar lazım.

Yorumlar

Popüler Yayınlar